Her 1 MAYIS yaklaştığında üzerinde en çok konuşulan konudur TAKSİM MEYDANI.
Hükümet Taksim'i kaptırmam diyor, İşçi Taksim bizim için bir SİMGE'dir diyor, bu bayramımı özgürce orada kutlamalıyım diyor.
TAKSİM aslında yalnızca İşçinin Emeği ile Patronun Sermayesi ve Girişiminin birleşimi ile ortaya çıkan katma değerin hakça adilce paylaşımı değil, ülkede yaratılan katma değerin, sosyal, sağlık, eğitim, kültür, kısaca insanca yaşamak için tüm hakların adil ve eşit olarak paylaşılma isteğinin bir simgesidir, KALESİDİR TAKSİM MEYDANI ve o meydandaki ANIT!
Devlet halkına güvenmeli, kucaklayıcı ve kapsayıcı olmak ve halkının güvenliğini de kesin olarak sağlamak zorundadır
Provokasyon olabilir endişesini günlerce ortaya atmakta provokasyona davetiye çıkarmaktır kanaatimce.
Halkın da Devletine güvenmesi gerekir, taleplerini de özgür olduğu kadar uygarca belirtmelidir.
İş Dünyası İşçilerden ve İşverenlerden oluşan bir yapıdır.
Bu yapıyı oluşturan her iki unsurundan da mutlu olması gerekir ki; verimli bir iş dünyası olsun. Bu da dengeli bir gelir dağılımının sağlanması ile gerçekleşebilir.
Hem İşçileri hem de İşverenleri mutlu bir Türkiye'de dayanışma içinde el ele kalkınabiliriz.
Emeklerin zayi olmadığı, insanca yaşamak için dengeli bir gelir dağılımının olduğu, iyi günde ve kötü günde dayanışmanın hiç eksilmediği, insan olmaktan ötürü onurlu bir biçimde insanca yaşamayı herkesin hakkettiği bilincinin yerleştiği günlerin gelmesi dileğimdir.
Bu duygu ve düşüncelerle, 1 MAYIS EMEK ve DAYANIŞMA GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.
コメント