Ayhan Kızıltan, ben@ayhankiziltan.com, Mersin 10 Aralık 2024
Uğurola Mersin, Uğurola Türkiye!
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler çok yaklaştı…
Kritik Süreç başladı, adayların belirlenmesi.
Siyasi Partiler kritik sürece girdiler; aday adaylığı başvuruları parti takvimlerine göre tamamlandı ama tabii bir de gizli aday adayları var.
Değişen konjonktüre ve başvuru yapan diğer aday adaylarından zayıf görülenlerin yerlerine bu gizli aday adaylarından bazıları yerleştirilebilecektir.
Aday belirleme süreçlerinde hemen hemen her partide benzer süreçler oluyor.
Alınan kararlara itirazlar, küsenler, kızıp başka partilere transfer olanlar, suçlanan parti merkezi ve il, ilçe yöneticileri, mevcut görevlerde olan başkanların ilişkilerini ve mevcut görevde bulunmasının avantajlarını kullanmasına itirazlar, çıkar ilişkileri, duygusal ilişkiler, kayırmalar, o onun adamı, bu bunun adamı…
Bütün bunları yakıt olarak düşünürsek, bu yakıt partilerin kazanlarını kaynatıyor…
Sonuçta aday belirleme süreci bitiyor ve seçim çalışmaları başlıyor, küskünler barışıyor…
Sahada gönül verdikleri partileri için ne yapalım partimiz bu kişiyi aday belirledi bize de desteklemek düşer deyip sahaya iniyor küskünler.
DURUM NEDİR? ANA MUHALEFET PARTİSİ
Mersin’de gördüğüm durumu biraz açayım…
İKTİDAR PARTİSİ-AK PARTİ
İktidar partisi AK Parti’de fazla bir hareket görünmüyor…
Şu ana kadar Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak birkaç isim var…
AK Parti tabanına ve Cumhur İttifakına umut verip heyecan verecek, harekete geçirecek isimler çıkmıyor ortaya.
Bu hareketsizlik te Mersin’in, Milliyetçi Hareket Partisine bırakıldığını hissettiriyor tabana ve bunu da sanki biraz kabullenemiyor gibi görünüyorlar.
Ses çıkarmıyorlar, çünkü başlarındaki güçlü lider sıkı bir parti disiplini aşıladı AK Parti’ye.
Aslında AK Parti tabanının istediği şu:
Seçildiği takdirde iktidarın gücünü Mersin’e yığacağını Mersinlilere inandırabilecek, Mersin için varını yoğunu ortaya koyabilecek çok güçlü bir isim, yalnızca AK Parti tabanına değil tüm Mersin’e hitap edebilecek sevilen çağdaş bir aday umuyorlar.
Mersin’i ittifakla değil, tüm seçmenlerde ittifak oluşturacak bir adayla kazanılabileceğinin hayalini kuruyorlar.
ANA MUHALEFET PARTİSİ-CHP
En hareketli parti Ana Muhalefet Partisi CHP, Büyükşehir için güçlü aday adayları var, İlçelerde de çok başvuru var.
CHP tabanı artık ittifakların yol açtığı hoşnutsuzlardan kurtulmuş ve partinin benliğine kavuşup gerçek gücünü ortaya çıkarmasını bekliyor.
CHP’de bir dinamizm görünüyor açıkça, tabii kızanlar, mevcut sürecin yönetilme şeklini beğenmeyenler de hayli fazla.
Açıkçası partiye gönül verenler DEĞİŞİMİN yalnızca partide isimlerin değişiminin değil aday belirleme süreçlerinin de değişime uğraması, şüphe uyandırmayacak, kayırmacılığın olmayacağı, ahbap çavuş ilişkilerinden arındırılmış ve birbirine düşman yaratmayacak sistemli bir sürece dönüşmesini de bekledi.
Sonuçta adaylar belirlenir ve ortam düzelir ama bu süreç bir çok partilinin kalbini kırdı, belirlenen aday herkesi kucaklayıp bu yaraları tamir edebilir mi göreceğiz.
Çünkü Mersin Örgütlerinin seçiminde ve Kurultay’da geçirilen süreç ayrışmalar, kırgınlıklar yarattı.
Büyükşehir adayının alçakgönüllü, kucaklayıcı, kapsayıcı ve kaynaştırıcı bir tutumla Mersin’in lideri olması gerekiyor, her şeyden önce kolay ulaşılabilir olacağını insanlara inandırmalı ve öyle de olmalı.
İYİ PARTİ
İyi parti iyi bir karar alıp ittifaklara girmeyeceğini ve 81 ilde kendi adaylarıyla seçimlere gireceğini beyan etti.
İyi parti yöneticileri de partinin benliğine kavuşmasını ve bu durumda gerçek durumunun ne olduğunu görmek istiyor.
Siyaset uzun soluklu ve sabırlı olunması gereken bir iş.
Parti tabanını sıkı tutmalıdır, gerçek oy gücünü ancak öyle belirleyebilir.
Bu yerel seçimlerde Türkiye’nin en küçük bir köyünde bile ne durumda olduğunu görüp bundan sonraki yol haritasını buna göre belirleyecektir.
MHP
Cumhur İttifakı üyesi olan MHP ittifaktan en iyi yararlanan ve en çok çıkarımı yapan partidir.
Tabanına İktidarın imkanlarını kullandırma becerisi biraz daha yüksek olsa kaçan seçmenlerini geri getirebilir.
Şu anda tamamen AK Partinin bazı yerlerde, özellikle Mersin’de Büyükşehir Adaylığını MHP’ye verme kararının açıklanmasını bekliyorlar.
Böyle bir ittifak yalnızca iki partinin seçmenlerini biraraya getirecek tir, oy pastasını büyütmesi biraz zor gibi görünüyor.
HEDEP
Yeşil Sol Parti yeni adıyla HEDEP Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi seçmeninden emin olarak hazırlanıyor yerel seçimlere.
İsminin bu kadar çok değiştirilmesi (tabii zorunlu olarak değiştiriliyor) seçmende bir handikap yaratabilir mi?
HEDEP de sanki ittifaklardan kaçınıp seçimlere kendi adaylarıyla girme eğilimi var gibi görünüyor…
Tabii bunun arka planında bazı yerlerde ittifak pazarlıklarının da yapılıyor olması muhtemel.
Ama daha önceki yerel seçimlerde girdikleri ittifaklarda verilen sözlerin samimi olmayıp tutulmadığını gördüklerini açıkça belirtiyorlar.
Biz ittifak için verdiğimiz sözleri tutup gereğini yaptık ama bize söz verilen yerlerde sözler tutulmadığı için seçimleri kazanamadık diyorlar.
Bize verilen sözler tutulmadığı için bu kez daha ince eleyip sık dokuyacağız ve tutulmayan sözleri göz önünde bulunduracağız diyorlar.
Bu yüzden HEDEP de kendi adaylarıyla seçimlere girilmesi eğilimi ağırlık kazanıyor.
GENÇLERE
Bazı düşünür ve önemli insanlardan siyasetle ilgili sözler aktaracağım gençler, düşünün ve yorumlayın lütfen.
Nietzsche: “Bir ülkede edebiyat ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir”
Hüseyin Nihal Atsız: “Büyük ülküleri, millî davaları gündelik ve aşağılık siyaset oyunlarına karıştıranların kanaati hürmete lâyık değildir”
Abraham Lincoln: “Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur”
Charles M. Schulz: “Üç şeyi asla insanlarla tartışmamayı öğrendim... Dini, siyaseti ve işimi”
Siyasetin kalitesini ancak insanların kalitesi yükseltir gençler, bu da benim sözüm.
Hoşça kal Mersin, haftaya yine buradayız…
Comments